Ceza

Adli Kontrol Kararı ve Uygulaması Nedir?

Adli Kontrol Kararı Nedir?

Adli kontrol kararı, Türk hukuk sistemi içinde 5271 saylı Ceza Muhakemesi Kanunu ilgili 109’uncu maddesi kapsamında düzenlenmiştir. Yasaya göre adli kontrol, tutuklamanın alternatif bir yöntemi olarak, tedbir için düzenlenen bir uygulamadır. Adli kontrol tedbiri tutuklamanın meydana getireceği zararlı sonuçları önlemek amacıyla şüpheli veya sanığın sosyal çevresinden uzaklaşmaksızın kontrol altına almayı hedefler. Adli kontrol kararıyla birlikte verilen adli bir kararla idari bir işlem uygulanması söz konusudur. Ceza mahkemesince veya Sulh Ceza Hakimliğince sanığın idari bir işlemi yerine getirmesine örneğin; kolluğa giderek imza atmasına, yurt dışına çıkmamasına karar verilir. Hakim tarafından sanık veya şüphelinin bir veya birden fazla yükümlülüğü yerine getirmesine karar verilir.

Adli Kontrol Tedbiri İle Hangi Uygulamalar Yapılır?

Adli kontrol kararı kapsamında birçok farklı alternatif tedbir uygulamasının yapılması öngörülmüştür. Şartları oluştuğunda şüpheli veya sanığın aşağıda belirtilen adli kontrol tedbirlerine uymasına karar verilir. Bu tedbirler;

  • Yurt dışına çıkış yasağı. – şüpheli veya sanık hakkında bu tedbirin uygulanmasına karar verildiğinde UYAP sistemi üzerinden gerekli merciler ivedi olarak bilgilendirilir.
  • Hâkim tarafından belirlenen yerlere, belirli sürede başvuru yapmak. – uygulamada karşımıza imza yükümlülüğü olarak çıkmaktadır. Kişinin genellikle yerleşim yerine en yakın kolluğa giderek hakim tarafından belirlenen sürelerle imza atmasıdır.
  • Hâkimce belirlenen kişi veya mercilerin çağrılarına, mesleki uğraşlarına ya da eğitime devam konusunda tedbirlerin uygulanması.
  • Her türlü taşıtları ya da bir kısmını kullanmaması, sürücü belgesini teslim edilmesi. – sürücü belgesinin teslimi kaleme makbuz karşılığında olmaktadır. Hakim tarafından şüpheli veya sanığın bu yükümlülük sırasında işi ile alakalı araç kullanmasına izin verebilir.
  • Alkol, uyuşturucu vb. madde bağımlılığı başta olmak üzere, arınmak için verilen tedavi kararına uyulması.
  • Miktarı kişinin maddi durumu dikkate alınarak, bir defa veya taksitlerle belirlenen güvence miktarının ödenmesi. – bu tedbirin uygulanması sırasında kişinin maddi durumunun göz önüne alınması gerekmektedir. Uygulamada çok az rastlanan bir tedbirdir.
  • Silah bulundurulmaması, taşınmaması ve gerekli hallerde silahın teslim edilmesi. – silahın teslimi de kaleme makbuz karşılığı olmaktadır.
  • Bulunulan konutun terk edilmemesi.
  • Belirli bir yerleşim yerinin terk edilmemesi, belirli bölge veya yerlere gidilmemesi.

Adli Kontrol Uygulama Koşulları Nelerdir?

Adli kontrol şartları genellikle kanun kapsamında kişiye verilecek uygulama kararının niteliğine göre değişiklik gösterebilir. Ölçülülük ilkesi kapsamında tutuklama gerekçesi mevcut olsa bile adli kontrol kararına ve uygulamalarına başvurulması mümkündür. Bunun için üst sınırı iki yıldan daha az olan cezalar için kişi hakkında adli kontrol kararı uygulanabilir. Şüphelinin kaçma ihtimaline karşı alınan tedbirlerin yetersiz olacağının düşünülmesi tutuklama kararının verilmesini gerektirmektedir.

Adli kontrol kararı kapsamında CMK’da öngörülen tüm uygulamalar için farklı koşullar belirlenmiştir. Uygulama türüne göre farklı koşullar ve unsurların ortaya çıkması aranabilir. Bu nedenle hâkimin takdiri son derece önemlidir.

Adli Kontrol Kararı İle Elektronik Kelepçe Uygulaması

Adli kontrol şartıyla serbest bırakılanlar için alınan alternatif tedbirler arasında elektronik kelepçe oldukça yaygındır. Kişi hakkında verilen adli kontrol kararının niteliğine göre, şüphelinin belirli sınırla içinde (evi ve ev çevresi) hareket etmesine izin veren bir uygulamadır. Bu tedbirde kişinin serbest hareket edebileceği alan belirlendikten sonra elektronik kelepçe takılır. Kişinin ayak bileğine takılan elektronik kelepçe sayesinde hareketleri sürekli takip edilebilmektedir. Bu sayede serbest hareket edebileceği alan içinden çıkan kişinin tespit edilmesi ve gerekli işlemin uygulaması mümkündür. Kelepçeyi açan kişiler için tutuklama kararı uygulanabilmektedir.

Adli Kontrol Kararını Hangi Mahkeme Verir?

Adli kontrol kararı yargılama sürecinin iki farklı ayağında da verilebilen bir karardır. Soruşturma ve kovuşturma süreçlerinde de uygulanan bu kara kapsamında soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısının istemesi üzerine sulh ceza hakimi tarafından veya doğrudan hakim tarafından karar verilebilir. Kovuşturma sürecinde ise yargılama yapmakta olan mahkeme tarafından karar verilebilir. Sulh ceza hâkimliği, asliye ceza mahkemesi, çocuk mahkemesi ağır ceza mahkemesi, çocuk ağır ceza mahkemesi adli kontrol kararı ve uygulaması hakkında gerekli tedbir kararlarını vermektedir.

Adli Kontrol Kararı Hangi Aşamada Verilir?

CMK ilgili kanun maddesine göre şüphelinin Cumhuriyet savcısının istemi ve sulh ceza hakiminin karıyla, yargılamanın soruşturma aşamasında adli kontrol kararı vermesi mümkündür.

Adli kontrol kararı ayrıca kovuşturma aşamasında, yargılamada görevli ve yetkili mahkeme tarafından uygulanabilir. Bu yönüyle kararının yargılama sürecinin tüm evrelerinde uygulanabildiği görülmektedir.

Adli Kontrol Kararına İtiraz Nasıl Yapılır? Adli Kontrolün Kaldırılması Nasıl Olur?

Hakkında adli kontrol tedbiri uygulanmasına karar verilen şüpheli veya sanık, verilen karara karşı şahsen veya ceza avukatı aracılığıyla itiraz edebilir. Adli kontrol kararına itiraz süresi 7 gündür. Bu süre kararın tefhimi veya tebliği ile başlar.

Adli kontrol tedbirinde sanık veya şüphelinin istemesi üzerine, yetkili Cumhuriyet savcısının görüşüne başvurularak, sulh ceza hakimi ya da mahkeme tarafından CMK madde 110 kapsamında adli kontrol tedbirinin kaldırılmasına beş gün içinde karar verebilir. Talep adli kontrolün kaldırılması olmasına rağmen mahkeme veya sulh ceza hakimliğince uygulanan tedbirlerin hafifletilmesi, kısmen kaldırılması ve değiştirilmesi de mümkündür.

Adli Kontrol Kararının Uymama Cezası Nedir?

Adli kontrol kararına uymama durumunda şüpheli veya sanık hakkında hükmedilecek infaz cezasının süresi fark etmeksizin, mahkeme tarafından hemen tutuklama kararına başvurulabilir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken nokta adli kontrol tedbirine uymamanın kasten yapılmasıdır. Adli kontrol kararı bazı durumlarda azami tutukluluk süresinin dolmasının ardından da verilebilmektedir. Bu tip durumlarda yine mahkeme tarafından uygulama yöntemlerinin ihlal edilmesi halinde tutuklama kararı verilebilir. Azami tutukluluk süresinin dolması nedeniyle verilen adli kontrol tedbirinin ihlali hâlinde tutuklama süresi ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde dokuz aydan, diğer işlerde iki aydan fazla olamaz. Adli kontrol kararında belirtilen yükümlülüklerin ihlal edilmesi tüm yönleriyle farklı tür tutuklama veya uygulama cezalarına tabi tutulabilir. Kişinin durumu ve suç unsurlarına göre verilen cezaların içeriğinde de farklılık ortaya çıkmaktadır. Adli kontrol karının ihlal edilmesi halinde, tutuklama yerine benzer şekilde adli kontrol uygulamasının içeriği de yine soruşturma evresinde sulh ceza hakimi, kovuşturma evresinde mahkeme tarafından değiştirilebilir.

Adli Kontrol Kararıyla Güvence Verilmesi

Adli kontrol kararı güvence ile sanığın veya şüphelinin göstereceği ve kanunda belirlenen koşulları yerine getirmesini sağlayan bir uygulamadır. Kefaletle serbest bırakılma olarak da bilinen güvence uygulamasında ödemelerin belirli sıralara göre yapılması öngörülmektedir. Buna göre:

  • Masraflar, suçtan dolayı ortaya çıkan zararların ödenmesi, eski haline çevirme, ödenmemiş nafakaların ödenmesi vb.
  • Kamusal gidereler için ödeme yapılması,
  • Kanunda öngörülen para cezaları vb.

Şeklinde güvence sağlanabilir.

Adli Kontrolde Geçen Süreler Belirlenen Cezadan Mahsup Edilir Mi?

Ceza Muhakemesi Kanunu madde 109/6 uyarınca adli kontrol tedbirinde geçen sürelerin, şahsi hürriyeti sınırlama sebebi sayılarak belirlenen cezadan indirilemez. Ancak bu maddenin de istisna bir uygulaması vardır. 109. Maddenin 3. Fıkrasının e bendinde belirlenen “Özellikle uyuşturucu, uyarıcı veya uçucu maddeler ile alkol bağımlılığından arınmak amacıyla, hastaneye yatmak dahil, tedavi veya muayene tedbirlerine tâbi olmak ve bunları kabul etmek.” Tedbirinin uygulanması sırasında geçen süreler belirlenen cezadan mahsup edilir.

Adli kontrol Tedbiri Uygulanan Kişi Tutuklanabilir Mi?

Sulh Ceza Hakimliğince veya mahkemece verilen adli kontrol kararına şüpheli ve sanık itiraz edebileceği gibi cumhuriyet savcısı da itiraz edebilir. Cumhuriyet savcısının verilen adli kontrol tedbirinin yerinde olmadığına dair tutuklama talebiyle yaptığı itirazı sonucunda itirazı inceleyen merci tarafından talep uygun görülerek kişi hakkında tutuklama kararı verilebilir. Ancak önemle belirtmek gerekir ki, herhangi bir itiraz olmaksızın, adli kontrol yükümlülüklerini gereği gibi yerine getiren kişinin tutuklanması mümkün değildir.


Daha detaylı bilgi almak için, Bilgiç Hukuk Bürosu ile iletişim kurabilirsiniz.

0553 351 62 23

Avukat Ezgi Merve SAPMAZ

BİLGİÇ HUKUK BÜROSU


 

Av. Ezgi Merve Sapmaz

Avukat Ezgi Merve SAPMAZ, Bilgiç Hukuk Bürosu kurucusudur. Bilgiç Hukuk Bürosu Silivri'de ceza hukuku ve aile hukuku alanlarında çalışmaktadır. Bu sebeple Silivri Ceza Avukatı veya Silivri Boşanma Avukatı olarak tanınmaktadır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir