Ceza

TCK Madde 86 – Kasten Yaralama Suçu

TCK 86. Maddesi Kasten Yaralama Suçu Nedir?

TCK madde 86 – Kasten Yaralama Suçu , kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişinin cezalandırılacağını hükme bağlamıştır.

TCK MADDE 86 – Kasten Yaralama Suçu
(1) Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.
(3) Kasten yaralama suçunun;
a) Üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe karşı,
b) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
c) Kişinin yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle,
d) Kamu görevlisinin sahip bulunduğu nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,
e) Silahla,
f) Canavarca hisle,

İşlenmesi halinde, şikâyet aranmaksızın, verilecek ceza yarı oranında, (f) bendi bakımından ise bir kat artırılır.

  • Vücuda acı vermek: Bedende az veya çok duyulan, her türlü maddi-fiziksel acıyı ifade eder. Bu kapsamda birini itelemek veya saçını çekmek dahi yaralamadır. Bu konuda objektif değerlendirme yapılarak normal bir insanın o hareket ile vücudunda acı duyup duymayacağı önemsenir.
  • Sağlığın bozulması: Bir kişinin kasten yaralama eyleminden önceki mevcut sağlık durumunun eylemden sonra kötü hale gelmesidir. Örneğin, bir kişiye ilaç verilerek ishal olmasına neden olma kasten yaralama suçunu oluşturur. Bu eylemde kişinin acı çekmesi şartı aranmaz. Sağlığının daha kötü hale gelmesi yeterlidir.
  • Algılama yeteneğinin bozulması: Kişinin ruhsal durumunun olduğundan daha kötü hale gelmesidir. Örneğin, kişinin hipnotize edilmesi, korkutularak uyuyamaz hale getirilmesi, uyuşturucu madde içirilmesi bu suçu oluşturur.

Kasten yaralama suçunun konusu, mağdurun bedeni veya psikolojik varlığıdır. Kasten yaralama suçu ile korunan hukuki yarar da kişilerin bedensel veya psikolojik dokunulmazlığının korunmasıdır. Bu suçun faili herkes olabilmektedir. Ancak ne yazık ki, hayvanlara karşı bu suçun işlenmesi kanunen suç sayılmamaktadır.

Kasten Yaralama Suçu Hangi Hareketler ile İşlenebilir?

Kasten yaralama suçu serbest hareketli bir suç olduğundan herhangi bir hareketle işlenebilmektedir. Yapılan hareketin maddede belirtilen vücuda acı verme, sağlığın bozulması veya algılama yeteneğinin bozulması sonuçlarından birini doğurması suçun işlenmesi için yeterlidir. Yaralama suçu bu kapsamda örneğin, birine vurmak, yumruk atmak, tekme atmak, delici veya kesici alet saplamak, itmek, bir yerden aşağı atmak, ilaç vermek, korkutmak gibi çeşitli hareketlerle işlenebilir. Ancak bu hareketlerin maddede anılan sonuçları doğurması gerekir.

Kasten Yaralama Suçunda Daha Az Ceza Verilebilecek Hal Nedir?

TCK madde 86/2’de yer alan hüküm, kasten yaralama fiilinin mağdur üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif olması durumunda,  daha az cezaya hükmedilecektir. Bu tür bir yaralama eyleminin kovuşturulması mağdurun şikayetine bağlıdır. Basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek yaralanma, ilk yardım müdahalesi dışında başka bir müdahale gerektirmeyen yaralanma anlamına gelmektedir. Bu durumda, herhangi bir tıbbi müdahale gerekmeden sağlık çalışanı olmayan kimseler tarafından da müdahale edilebilecek yaralanmalar şeklinde açıklamak mümkündür. Bu şekilde olan yaralanmalara neden olan kişiler hakkında daha az cezaya hükmedilecektir.

Yaralama Suçu - TCK Madde 86

Kasten Yaralama Suçunun Ağırlaştırıcı Nedenleri Nelerdir?

Ağırlaştırıcı nedenler yani suçun nitelikli halleri maddenin 3. Fıkrasında sayılmıştır. Kasten yaralama suçunun mağduru eğer failin; altsoyu, üstsoyu, eşi, kardeşi ise veya mağdur beden ve ruh bakımından kendisini koruyamayacak durumda ise ya da mağdur kamu görevlisi ise bu durumda kasten yaralama suçunun ağırlaştırılmış halinden söz edilecektir.

  • Kasten Yaralama Suçunun, Üstsoya, Altsoya, Eşe veya Kardeşe Karşı İşlenmesi:

Üstsoy, suçun failine kan bağı ile bağlı olan anne, baba, dede, anneanne, babaanne, büyük anne, büyük babadır. Bu kişilere karşı işlenmesi halinde ceza ağırlaştırılacaktır. Üvey üstsoya karşı işlenmesi hali bu kapsamda değildir.

Altsoy, faile kan bağı ile bağlı olan çocukları, torunları, torun çocukları ve onların torunlarıdır. Bu kişilere karşı işlenmesi halinde ceza ağırlaştırılacaktır. Ancak, üvey altsoya karşı işlenmesi hali bu nitelikli hal kapsamında değildir.

Eş, suçun faili ile resmi nikahlı olan kişidir. Eğer eşler boşanırsa, bu sıfat geçerli olmayacaktır. Eşlere karşı kasten yaralama suçu işlenmesi halinde ceza ağırlaştırılacaktır.

Kardeş, öz veya üvey kardeş olabilmektedir. Suçun ağırlaştırılması için bir ayrım gözetilmemektedir. Kardeş kavramına üvey kardeşlerde dahildir.

  • Kasten Yaralama Suçunun, Beden veya Ruh Bakımından Kendisini Savunamayacak Durumda Bulunan Kişiye Karşı İşlenmesi:

Konu ile ilgili öncelikle beden veya ruh bakımından kendini savunamayacak durumda olma halini açıklamak gerekir. Bu durumlar örneğin, yaş küçüklüğü, ihtiyarlık, malullük, hastalık, uyku hali, bilinçsizlik, narkoz, alkol ve uyuşturucu madde gibi etkenler altında olma, sakatlık veya ruhsal bozukluklar nedeniyle mağdurun karşılaştığı fiile karşı kendine korumak için yeterli güce sahip olmadığı durumlardır. Bu durumdaki kişiler, karşılaştığı kasten yaralama fiiline karşı kendini savunamayacak durumdadır. Bu nedenle bu durum içindeki kişilere karşı kasten yaralama fiilinin işlenmesi nitelikli hal kabul edilmektedir.

  • Kasten Yaralama Suçunun, Kamu Görevlisine Karşı Görevi Nedeniyle İşlenmesi:

Suçun kamu görevlisine karşı işlenmesi nedeniyle suçun ağırlaştırılması konusunda önemli olan husus kamu görevlisine kamu görevi nedeniyle kasten yaralama fiilinin işlemesidir. Burada suçun mağduru kamu görevlisidir. Ancak kasten yaralama suçunun nedeni mutlaka kişinin kamu görevi olmalıdır. Yani, kasten yaralama fiili ile kamu görevi arasında mutlaka bir nedensellik bağı olmalıdır. Kamu görevlisi, örneğin özel hayatı ile ilgili olan ve kamu görevinden bağımsız bir olay nedeniyle kasten yaralama fiiline maruz kalmışsa bu durumda nitelikli hal uygulanmayacaktır.

  • Kasten Yaralama Suçunun, Kamu Görevlisinin Sahip Bulunduğu Nüfuzun Kötüye Kullanılması Suretiyle İşlenmesi:

Kamu görevlisinin, kamu görevi nedeniyle sahip olduğu nüfuzu kötüye kullanarak kasten yaralama suçunu işlemesi hali ağırlaştırıcı neden kabul edilir. Burada yukarıdaki nitelikli halden farklı olarak fail kamu görevlisidir. Nitelikli halin uygulanması için suçun failinin kamu görevlisi olmasının yanında mutlaka mağdur üzerinde kamu görevinin sağladığı bir nüfuz olmalı ve fail bu nüfuzu kötüye kullanmalıdır. Örnek olarak, bir öğretmenin öğrencisine karşı kasten yaralama suçunu işlemesi verilebilir.

  • Kasten Yaralama Suçunun Silahla İşlenmesi:

Suçun silahla işlenmesi nitelikli hal sayılmıştır. Nelerin silah kapsamında olduğu kanunda sayılmıştır. Bunlar:

  • Ateşli silahlar,
  • Patlayıcı maddeler,
  • Saldırı ve savunmada kullanılmak üzere yapılmış her türlü kesici, delici veya bereleyici alet,
  • Saldırı ve savunma amacıyla yapılmış olmasa bile fiilen saldırı ve savunmada kullanılmaya elverişli diğer şeyler,
  • Yakıcı, aşındırıcı, yaralayıcı, boğucu, zehirleyici, sürekli hastalığa yol açıcı nükleer, radyoaktif, kimyasal, biyolojik maddeler silah sayılmıştır.

Yukarıda sayılanlar ile işlenen kasten yaralama suçunda nitelikli hal uygulanacak ve ceza artırılacaktır. Yargıtay, saldırı ve savunma amacıyla yapılmış olmasa bile fiilen saldırı ve savunmada kullanılmaya elverişli diğer şeyler kapsamında taş, pet şişe, leğen gibi araçları da silah olarak kabul etmiştir.

Kasten Yaralama Suçu Şikayete Tabi Midir?

Kasten yaralama suçunun, kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması halinde suç şikayete tabidir. Şikayet süresi fiilin işlenmesinden itibaren 6 aydır. Bu şikayet süresi içinden fail şikayet edilmezse, şikayet hakkı düşecektir.

TCK 86/1. Maddesinde tanımlanan “Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olma” suçu şikayete tabi değildir. Bu durumda suçun kovuşturulması için mağdurun veya şikayet hakkı olanların şikayet etmesi gerekmemektedir. Aynı şekilde suçun yukarıda saydığımız nitelikli hallerinden birinin varlığı halinde de şikayet aranmayacak ve suç kendiliğinden kovuşturmaya tabi olacaktır.

Yani, yaralamanın basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif olması dışındaki hallerde suçun kovuşturulması şikayete tabi değildir. Bu durumda mağdur veya şikayetçi olabilecek kişiler şikayetçi olsa da olmasa da suç hakkında kovuşturma başlayacaktır.

Kasten Yaralama Suçunda Zamanaşımı Süresi Nedir?

Kasten yaralama suçunun şikayete tabi olmadığı hallerde, Savcılık dava zamanaşımı süresi içinde her zaman kendiliğinden soruşturma başlatabilir. Kasten yaralama suçuna ait dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Dava zamanaşımı süresinde, suçun işlendiği tarihten itibaren 8 yıl geçmesine rağmen kasten yaralama suçu ile ilgili dava açılmamışsa veya açılan dava sonuçlandırılmamışsa ceza davası düşecektir.

Kasten Yaralama Suçu Uzlaşmaya Tabi Midir?

Kasten yaralama suçunun basit hali uzlaşmaya tabidir. Bu haller, TCK madde 86/1. ve 2. maddeleridir. Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olma suretiyle işlenen veya kasten yaralamanın kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması hallerinde uzlaşma prosedürü uygulanır.  Suç ile ilgili öncelikle uzlaştırma prosedürünün uygulanması şarttır. Ancak uzlaşma sağlanamazsa soruşturmaya veya yargılamaya devam edilebilir.

Daha detaylı bilgi almak için Bilgiç Hukuk Bürosu ile iletişim kurabilirsiniz.

0553 351 62 23

Avukat Ezgi Merve SAPMAZ

BİLGİÇ HUKUK BÜROSU


Bu metinden kısmen alıntı yapılması yahut metnin farklı bir mecrada paylaşılması durumunda alıntı yapılan yahut paylaşılan yazıya aşağıdaki ibareler eklenmelidir.

”Yukarıdaki makale, yazarı tarafından Bilgiç Hukuk Bürosu (www.bilgichukuk.com) sayfasında yayınlanmıştır. Yazının tüm hakları www.bilgichukuk.com a aitir. ”

 

Av. Ezgi Merve Sapmaz

Avukat Ezgi Merve SAPMAZ, Bilgiç Hukuk Bürosu kurucusudur. Bilgiç Hukuk Bürosu Silivri'de ceza hukuku ve aile hukuku alanlarında çalışmaktadır. Bu sebeple Silivri Ceza Avukatı veya Silivri Boşanma Avukatı olarak tanınmaktadır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı